ABD Başkanı Joe Biden ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, nükleer silahlar ve yapay zeka konularında önemli bir mutabakata vardı. Cumartesi günü gerçekleştirilen görüşmede, iki lider nükleer silahların kullanımına dair kararların yapay zeka yerine insanlar tarafından alınmasının mutlak bir gereklilik olduğu konusunda anlaştı.
İnsan Kontrolünün Vurgusu
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, “İki lider, nükleer silahların kullanımına dair kararların üzerinde insan kontrolünün mutlak olması gerektiğini vurguladı” ifadesine yer verildi. Ayrıca, askeri alandaki yapay zeka teknolojilerinin sorumlu bir şekilde geliştirilmesinin önemine dikkat çekildi. Çin Dışişleri Bakanlığı da benzer bir açıklama yayımlayarak bu görüşü destekledi.
Nükleer ve Yapay Zeka Alanında Yakınlaşma
Biden ve Xi’nin görüşmesi, uzun süredir ilerleme sağlanamayan iki önemli konuda Washington ve Pekin arasında bir yakınlaşmaya işaret ediyor. Uzmanlar, bu mutabakatın, küresel güvenlik açısından iki ülke arasındaki ilişkilerin yumuşamasına katkı sağlayabileceğini belirtiyor. Ancak bu uzlaşmanın somut adımlara dönüşüp dönüşmeyeceği henüz belirsizliğini koruyor.
Nükleer Silahlar ve Çin’in Tutumu
ABD, uzun süredir Çin’i nükleer silahların kontrolü ve üretiminin sınırlanması yönündeki uluslararası müzakerelere katılmaya davet ediyor. Ancak Pekin’in bu konuda isteksiz bir tutum sergilediği biliniyor. ABD’li yetkililer, Pekin’in bu tavrına yönelik hayal kırıklıklarını defalarca dile getirmişti. Nükleer silahların sayısının artması, iki ülke arasındaki başlıca gerilim noktalarından biri olmaya devam ediyor.
Yapay Zeka ve Askeri Kullanım
Görüşmede askeri alandaki yapay zeka teknolojilerinin sorumlu bir şekilde geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Bu, yapay zekanın çatışma ortamlarında yanlış veya kontrolsüz bir şekilde kullanılmasının önüne geçmek için atılmış bir adım olarak değerlendiriliyor.
Biden-Xi görüşmesinin ardından bu uzlaşmanın somut politikalara ve yeni müzakerelere evrilip evrilmeyeceği dikkatle izleniyor. İki liderin attığı bu adım, hem nükleer silahların kontrolü hem de yapay zeka kullanımında küresel güvenliği artırmaya yönelik önemli bir sinyal olarak yorumlanıyor.