Dr. Takar, KOAH’ın genellikle zararlı partikül veya gazlara uzun süre maruz kalma sonucu geliştiğini belirterek, “KOAH, havayolu ve akciğerdeki hava keselerindeki anormalliklere bağlı kalıcı hava akımı kısıtlanması ve solunumsal semptomlarla karakterize, yaygın bir hastalıktır. Ancak bu hastalık, önlenebilir ve tedavi edilebilir niteliktedir” ifadelerini kullandı. Takar şu sözleri kullandı:
“KOAH, oldukça yaygın bir kronik hava yolu hastalığıdır. Çok büyük kişisel ve sosyal etkiye sahiptir. KOAH Hastalığı, tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. KOAH, dünyada en yaygın görülen ölüm nedenlerinden biridir ve küresel nüfusta her 10 yetişkinden birinin bu hastalığa sahip olduğu düşünülmektedir. 2040 yılına kadar KOAH’ dan ölenlerin yüzde 32 oranında artacağı ve yılda 4,4 milyona ulaşacağı öngörülmektedir. Son yıllarda elde edilen kanıtlar, hastalığın doğal gelişiminde iki ana patofizyolojik mekanizmanın bulunduğunu göstermektedir. Bunların anne karnındaki dönemde, erken çocukluk veya adölesan dönemde yaşanan olumsuz olaylara bağlı yetersiz akciğer gelişimi ve yetişkin dönemde akciğer fonksiyonlarında hızlı azalmadır. Sigara içimi KOAH’ın önde gelen risk faktörüdür. Sigaranın en çok çalışılan KOAH risk faktörü olmasına karşın, tek risk faktörü değildir. Yapılan epidemiyolojik çalışmalarla sigara içmeyenlerde de kronik hava akımı kısıtlaması gelişebileceği görülmüştür. Her ne kadar yüksek gelirli ülkelerde sigara, KOAH yüküne en çok katkıda bulunan neden olsa da en düşük sosyodemografik indekse sahip ülkelerde çevresel maruziyetler hastalığın yaklaşık yüzde 60’ını açıklamaktadır.