TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, Türkiye’yi bekleyen soğuk hava dalgası hakkında önemli açıklamalarda bulundu. “La Nina” olarak bilinen okyanus iklim olgusunun etkisiyle bu yıl kışın oldukça sert geçeceğini vurgulayan Yaşar, son 50-60 yılın en soğuk yıllarından birini yaşanacağını belirtti. Prof. Dr. Yaşar, “Bütün veriler bu yönde; bu yıl kışın sert geçmesini bekliyorum,” dedi.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre, cumartesi gününden itibaren batı kesimlerden başlayarak tüm Türkiye’de hava sıcaklıklarının 10 ila 15 derece birden düşmesi bekleniyor. Karadeniz Bölgesi’nde ise sıcaklıkların yer yer 18 dereceye kadar azalacağı ve mevsim normallerinin altına ineceği duyuruldu.Bu yılın kışının oldukça erken geldiğini ifade eden Prof. Dr. Yaşar, özellikle Ege Bölgesi’nde, İzmir’de, Kasım ayında olağanın çok altında sıcaklıklar görüldüğünü belirtti. “İzmir’in kasım ayı sıcaklığı ortalama 14 derece, fakat bugünlerde 7,5-8 dereceye kadar düştü. Bu, oldukça soğuk bir dönem,” diyen Yaşar, Türkiye’nin birçok bölgesine kar yağışının çok erken geldiğini, bunun sürpriz olmadığını ekledi. Yaşar, “Ankara ve Van gibi bölgelerde kar yağışı erken başladı. Bu, ABD’nin Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) tarafından da doğrulandı. 2024 yılı itibarıyla tüm yıl boyunca ortalamaların üzerinde sıcaklıklar gözlemlendi,” dedi.Barajlarda Endişe Verici DüşüşlerProf. Dr. Yaşar, bu sert kış koşullarının su kaynakları üzerindeki etkilerine de dikkat çekti. Türkiye’deki bazı baraj seviyelerinin endişe verici şekilde düştüğünü belirten Yaşar, “Tahtalı Barajı, bugün itibarıyla yüzde 11,74 seviyesine geriledi. Bu, çok ciddi bir düşüş. Yağışlar olsa da baraja pek katkı sağlamadı,” ifadelerini kullandı. Ancak Yaşar, bu soğuk hava dalgası sonrası, şubat ayında yağışların normale döneceğine ve ülke genelinde daha verimli bir yağış dönemi beklediklerine inandığını belirtti.Yeraltı Suları İçin Kar Yağışı Faydalı OlacakProf. Dr. Yaşar, kar yağışının yaşamı zorlaştırsa da yeraltı su seviyeleri ve toprak için faydalı olduğunu söyledi. “Kar, özellikle atmosferdeki çöl tozlarıyla birlikte geldiğinde, toprağa ve yeraltı sularına besleyici elementler kazandırır. Bu, su kaynaklarımız için önemli,” diye konuştu. Yaşar, su seviyelerinin şubattan sonra toparlanmasını beklediğini, geçtiğimiz yıl baraj seviyelerinin Aralık ortasından sonra yükselmeye başladığını ancak 2024’te baraj seviyelerinin daha da düşeceğini tahmin etti.Prof. Dr. Yaşar, “Bu yıl, su rezervleri açısından şubat ayına kadar zorlu günler yaşayacağız. Ancak şubat sonrası yağışlarla baraj seviyelerinde bir iyileşme göreceğimizi umuyorum,” diyerek sözlerini sonlandırdı.Türkiye’nin su kaynakları ve iklim değişikliğiyle mücadelesinde alınacak önlemler, önümüzdeki dönemde büyük önem taşıyor. Bu bağlamda, “La Nina” etkisinin 2024 kışını nasıl şekillendireceği ve su kaynaklarının nasıl yönetileceği, uzmanların yakından takip ettiği bir konu olmaya devam edecek.