Pazartesi, Ocak 13, 2025

Marmara’da büyük deprem riski: 30 milyon kişi tehlikede

Deprem uzmanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Marmara Denizi’nde gerçekleşebilecek büyük bir depremin, İstanbul dahil 11 ili ve yaklaşık 30 milyon insanı etkileyebileceği konusunda uyardı. Eyidoğan, bu tür bir depremin bölgedeki ekonomik ve toplumsal yapıyı derinden sarsabileceğini belirterek, özellikle Marmara Bölgesi’nin Türkiye'nin gayri safi milli hasılasının yarısını oluşturduğunu hatırlattı. Eyidoğan, olası deprem riskini en aza indirebilmek için kurumlar arası iş birliği ve halkın bilinçlendirilmesinin önemine vurgu yaptı. Ayrıca, kentsel dönüşüm ve yapı güçlendirmesi çalışmalarının acilen hızlandırılması gerektiğini ifade etti.

Share

Deprem uzmanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Marmara Denizi’nde olası bir büyük depremin, bölgedeki 11 ili ve yaklaşık 30 milyon insanı etkileyeceğini belirtti. Eyidoğan, Trakya Üniversitesi’nin düzenlediği afet çalıştayı için geldiği Edirne’de yaptığı açıklamada, Marmara Bölgesi’nin 2 bin yıllık deprem geçmişine dikkat çekerek, “Marmara’da 7 ve daha büyük büyüklükte bir deprem bekleniyor. Bu durum, sadece İstanbul’u değil, çevresindeki illeri de büyük ölçüde etkileyecek” dedi.

Eyidoğan, son yıllarda bilim insanlarının Marmara’daki potansiyel depreme ilişkin çalışmalar yürüttüğünü belirterek, “İstanbul, Tekirdağ, Kocaeli, Yalova, Bursa, Balıkesir ve Çanakkale gibi Marmara Denizi’ne kıyısı olan şehirlerin tamamı bu büyük depremin etkisi altına girecek” ifadelerini kullandı. Bu durumun bölgedeki nüfus yoğunluğuyla birleşince, çok ciddi ekonomik ve toplumsal sorunlar yaratabileceğini vurgulayan Eyidoğan, “Marmara Bölgesi, Türkiye’nin gayri safi milli hasılasının yüzde 50’sini oluşturuyor. Böyle bir felaket sadece İstanbul’u değil, tüm ülkeyi derinden etkiler ve beka sorunu haline gelebilir” dedi.

Riskin Azaltılması İçin Ortak Çalışma Vurgusu

Eyidoğan, afet risklerinin en aza indirilebilmesi için tüm kurum ve kuruluşların iş birliği yapması gerektiğini dile getirdi. Özellikle afetlere hazırlıklı olmak ve halkı bilinçlendirmek adına, yerel yönetimler, mülki idareler, üniversiteler ve akademisyenlerin aktif rol oynaması gerektiğinin altını çizdi. “Toplum temelli bir afet riski çalışması yapıldığında daha sağlıklı sonuçlar alınabilir” diyen Eyidoğan, kentsel dönüşüm ve yapı güçlendirme çalışmalarının da kritik öneme sahip olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Marmara Bölgesi’nde yaşayan insanların, olası bir deprem için hazırlıklı olması gerektiğine ve afet bilincinin her katmanda canlı tutulması gerektiğine dikkat çekti.

İlginizi Çekebilir

Diğer haberler