İsveç’in başkenti Stockholm’de 2024 Nobel Fizik, Kimya ve Ekonomi ödüllerini kazanan bilim insanları, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’nde önemli bir konferans gerçekleştirdi. Konferansa, 2024 Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan Daron Acemoğlu’nun yanı sıra Simon Johnson, James Robinson, Kimya Ödülü sahibi David Baker, Demis Hassabis, John Jumper ve Fizik Ödülü’nü kazanan Geoffrey Hinton katıldı.
Konferansta, yapay zeka (YZ) teknolojisinin geleceği üzerine görüşlerini paylaşan Daron Acemoğlu, bu teknolojinin hayatımızda derin ve köklü değişimlere yol açacağına dikkat çekti. Acemoğlu, yapay zekanın sadece büyük fırsatlar sunmakla kalmayıp, aynı zamanda ciddi tehlikeler de yaratabileceğini vurguladı. “Yapay zeka, içinde bulunduğumuz dünyayı tamamen değiştirecek bir teknoloji. Büyük fırsatlar, aynı zamanda büyük tehlikeler yaratacak bir teknoloji” diyerek bu alandaki gelişmelere dair endişelerini paylaştı.
“Yapay Zekaya Korkunç Bir Yatırım Yapılıyor”
Acemoğlu, yapay zeka alanına yapılan devasa yatırımlara da dikkat çekti. “Yapay zekaya korkunç bir yatırım yapılıyor. Ne kadar iyimser olursanız olun, bakış açınız buna bağlı. Ama en kötümser insanlar için, yapay zeka birçok sektörde kullanılacak ve sosyal hayatımızı değiştirecek” şeklinde konuştu. Teknolojinin sosyal medya, politika ve demokrasiyi büyük ölçüde etkileyeceğini belirten Acemoğlu, bu değişimlerin ülkelere göre farklılık gösterebileceğini ifade etti.
Yapay Zeka ve Demokrasiye Etkileri
Acemoğlu, yapay zekanın bazı ülkelerde olumsuz şekilde kullanıldığını ve bunun demokrasi üzerinde ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyledi. “Çin, yapay zekayı sansür için kullanıyor, insanların bir yerlerde toplanmaması ve sosyal medyada eleştiri yapılmaması için büyük bir baskı kuruyorlar. Diğer ülkeler de benzer yöntemler kullanıyor. Böyle olunca, demokratikleşme çok daha zorlaşacak. Hatta demokrasisi güçlü olan ülkeler için bile bu durum büyük bir sorun haline gelecek” dedi.
Acemoğlu’nun açıklamaları, yapay zekanın yalnızca teknolojik bir yenilik değil, aynı zamanda küresel sosyal yapıları, politikaları ve demokrasiyi yeniden şekillendirecek bir güç olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Teknolojik ilerlemenin getirdiği fırsatlar kadar, bu alandaki gelişmelerin yaratabileceği toplumsal risklerin de ciddi bir şekilde ele alınması gerektiği vurgulandı.
Acemoğlu, “Yapay zekayı otomasyon içinde kullanmak da çok kolay. Bu ne demek? Birçok insan işini kaybedebilir, bu olunca eşitsizlik artar, hatta sosyal barış için de iyi olmaz. Diğer yandan yapay zekayla işçilerin verimini artırmak da çok mümkün. Sonuçta işçilerin ihtiyacı olan şey daha çok bilgi. Yapay zekayı öyle geliştirmek mümkün. Böylece insanlar çok daha iyi bilgilere sahip olup, sosyal alanda, siyasi hayatlarında da daha bilgili kararlar verebilirler” diye konuştu.
