İstanbul Planlama Ajansı (İPA), 2024 yılına ait gelir dağılımı istatistiklerini içeren yeni raporunu yayınladı. İPA’nın araştırmasına göre, İstanbul’da yaklaşık 2 milyon 756 bin yoksul kişi bulunuyor. Bu, şehrin gelir adaletsizliği ve ekonomik eşitsizlik konusunda ciddi bir sorunu olduğunu gözler önüne seriyor.
İstanbul’da Yoksulluk Artıyor
İPA’nın açıkladığı verilere göre, İstanbul’daki yoksulluk oranı, son yıllarda önemli bir artış gösterdi. Bu yoksul kesim, genellikle düşük gelirli, asgari ücretle geçinen ya da işsizlikle karşı karşıya olan kişilerden oluşuyor. Raporda, İstanbul’daki gelir dağılımındaki eşitsizliğin giderek derinleştiği, bu durumun özellikle dar gelirli kesimi daha fazla etkilediği vurgulandı.
Asgari Ücret ve Açlık Sınırı Arasındaki Fark
Son yapılan asgari ücret zammı ile İstanbul’daki yaşam maliyetlerinin giderek yükseldiği bir dönemde, asgari ücret 22 bin 104 lira olarak belirlenmişken, Türk-İş’in açıklamalarına göre açlık sınırı 21 bin 83 lira olarak hesaplanmıştı. Bu durum, asgari ücretle çalışan milyonlarca insanın temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını gösteriyor. Açlık sınırının yalnızca birkaç yüz lira üzerinde olan bir asgari ücret, dar gelirli kesim için ciddi bir geçim sıkıntısı yaratıyor.
Emekli Sayısındaki Artış, Gelir Payındaki Düşüş
İPA raporunda ayrıca, Türkiye genelinde 2009 ile 2024 arasında emekli sayısının yüzde 85,3 oranında arttığı belirtiliyor. Ancak, emekli maaşlarının gelir içindeki payı önemli ölçüde azaldı. Emekli maaşlarının toplam gelir içindeki payı, yüzde 18,3’ten yüzde 15,6’ya düşerken, bu durum emeklilerin yaşam standartlarında bir gerileme yaşandığını ortaya koyuyor.
Sonuç: Gelir Adaletsizliği ve Yoksulluk
İstanbul’daki yoksul nüfusun sayısındaki artış ve emeklilerin gelirlerinden aldığı payın düşmesi, Türkiye’nin büyük şehirlerinde gelir adaletsizliğinin daha da derinleştiğini gösteriyor. Yoksulluk ve düşük gelirle yaşamaya çalışan milyonlarca insan, en temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken, ekonomik eşitsizlik her geçen yıl daha da büyüyor. İPA’nın raporu, bu olgulara dikkat çekerek, çözüm arayışlarını ve devlet politikalarının gözden geçirilmesini gerektiren bir durumu işaret ediyor.